“Ruhsal olarak ne kadar gelişirseniz gelişin, ne kadar öz saygınız olursa olsun, arabanızın deposuna Diyet Kola doldurup düzgün çalışmasını bekleyeceğinizi sanmıyorum. Öyle bir bozar ki arabanızı, anında tamirciye götürmeniz gerekir. Ama günümüzdeki beslenme şekilleri de, en berbat maddeleri vücudumuza sokmamızı sağlıyor ve bizler sağlıklı olmayı bekliyoruz.
Bir arabanın düzgün çalışması için kaliteli yakıt gerektiği gibi, bedenlerimizin de sağlığını koruyabilmesi için gerçek, taze yiyeceklere ihtiyacı var. Paketli gıdalar hastalıklara sebep olur. İçlerinde besin yoktur. Beden onlara ancak belirli bir süre tahammül edebilir. Sonra da, bir sorun ortaya çıktığında, genellikle ilaç kullanırsınız. Bu da başka bir türlü zehirdir.
Ancak, 40 yaşına geldiğinizde, yıllarca fazla yağlı, fazla tuzlu, bol şekerli, işlenmiş gıdalardan oluşan bir beslenme şeklini takip edip, kimyasal ilaçları aldıktan sonra, bedeniniz isyan etmeye başlar. Bunun yaşlanmayla hiç alakası yoktur. Bedeniniz toksik hale geldiği ve bu zehirlere artık tahammül edemediği içindir.
Bana yazdığınız e-mail ya da mektuplarda sıklıkla beslenme sorunları dikkatimi çekiyor. Zihinsel sorunlardan daha çok bağırıyorlar. Şöyle demek istiyorum: “Lütfen bütün o abur cuburu yemeyi bırakın ve taze meyve, sebze, tahıl ve protein içeren basit bir beslenme düzenine dönün. Şekeri bırakın, buğday mamullerini kesin ve çok az süt ürünü tüketin.” Bunları yaptığınızda sağlığınızı kolayca geri kazanacağınızı biliyorum.”
Louise Hay