“Yaşam için zaman az diye bir şey yok, sadece biz çoğunu boşa harcıyoruz. Hayat yeterince uzundur, ve eğer iyi bir şekilde yatırım yaparsak en büyük başarılara ulaşmak için zaman bize cömertçe verilmiştir.
Kaderinizde sonsuza kadar yaşamak var gibi davranıyorsunuz, kendi zayıflığınızın hiç farkında değilsiniz. Korktuğunuz şeyler söz konusu olduğunda ölümlü gibi davranıyor ve onlara her an sahip çıkıyorsunuz , arzu ettiğiniz şeyler söz konusu olduğunda ise ölümsüz gibi davranıyor ve sürekli erteliyorsunuz. Hayat tam da sona ermek üzereyken yaşamaya başlamaya çalışmak ne kadar geç olurdu! Ölümlü olduğumuzu unutmak ve en hassas planlarımızı 50’li 60’lı yaşlara bırakmak, hayata çok az kişinin ulaşabildiği bir noktada başlamayı hedeflemek ne kadar aptalca !
Kimse yılları geri getirmeyecek, kimse sizi kendinize geri vermeyecek. Hayat ilerlemeye devam edecek, başladığı yolu takip edecek ve ne geri dönecek ne de kendisi rotasını kontrol edecek. Size ne kadar hızlı geçebileceğini göstermek için telaş etmeyecek, ama sessizce ellerinizden kayacak. Birisi emretti ya da rica etti diye uzamayacak. Aynen başladığı ilk gün gibi, ilerlemeye devam edecek, hiçbir yerde beklemeden ya da başka yere sapmadan. Ortaya çıkan ne olacak ?
Bir şeyleri ertelemek hayattaki en büyük kayıptır: her günü koparıp bir kenara atar ve gelecek vaadiyle bizi şimdiden mahrum eder. Yaşama en büyük engel beklentidir, yarına tutunan ve bugünü bırakan beklenti. Kendini Kaderin kontrolünde olan için ayarlıyor ve kendi kontrolündekinden vazgeçiyorsun. Nereye bakıyorsun ? Hangi hedefe ilerliyorsun ? Bütün gelecek belirsizlik içindedir, hemen yaşa ! “
Seneca